Kelime Sayısı:799
16 Bölüm
İkiye Bölünen Okyanus II
‘’Ya izin vermezlerse’’ diye sordu. Borla ‘’Yaşamak istiyorlarsa mecburen verecekler. ‘’ dedi. Kadran şu an yaşadıklarından dolayı şaşkındı bir sürü şey merak ediyordu fakat kendisini toparlayıp Borla’nın dediği yerine getirip koşmaya karar verdi. Metrelerce yükseklikteki sular öylece duruyor hareket etmiyorlardı. Korkmuyor değildi ama korkmanın da bir faydası olacağını düşünmüyordu, okyanus geri kapandığında başına gelecek kaçınılmaz sonu çok iyi biliyordu. İleride Borla’nın dediği gibi kapı vardı, 10 metre yüksekliğinde tahmin ediyordu, o koşmaya devam ederken okyanusun içinden başka bir gürültü daha koptu. Halen inanamıyordu bu derinlikte olan şehre içini merak etmiyor da değildi. O koşmaya devam ederken Borla onu izliyordu. Onun durumunu çok iyi anlıyordu. Dünyada birçok çocuk efsaneler ile karşılaşmadan büyüyor ve ölüyordu hatta efsane kelimesini bile duymayanların olduğuna emindi. Okullarda çarpıtılmış tarihler bilinmeyen dünyayı anlatmıyordu. Aradaki mesafe hızlıca açılırken Borla da adımlarını hızlandırdı daha önce Kadran’ın duyduğu gürültüyü o duymadan önce hissetmişti. Borla ‘’Hadi Kadran daha hızlı vaktimiz daralıyor’’ diye arkasından bağırdı.
Bir zaman sonra Borla hafif koşmaya başlamıştı, kendisini fazla yormayı düşünmüyor gelişebilecek olaylara karşı tedbirini elden bırakmamak için enerjisini korumasını gerekiyordu. Yaşıtlarına uyup dünyadan elini eteğini çekmesi gerekirken o halen dünya gündeminde kendisini istemeden de olsa üst sıralarda tutmayı başarıyordu. Kadran kapıya yaklaştığında etrafta hemen hemen her şey dikkatini çekiyordu, bu dikkatini çeken biri de köpek balığı idi, Yeterince su olmayan ama çırpınarak çamura dönüştürmüş toprağın yüzerinde köpek balığı can çekişiyordu. Kayalıkların altından üstünden yanından geçerek ilerliyordu, bazen yengeçlere basmaması için yolunu değiştiriyordu. Başta olan kaçma hissi artık son bulmuştu. Okyanusu ikiye bölebilecek kadar güçlü olan adam buna kesinlikle izin vermeyeceğine kanaat getirmişti. Kendisine dayatılan hayatından öncekinden ne kadar zor olacağını bilmiyordu fakat az çok tahmin edebiliyordu. Kadran yorulmuş ama kapıya da epey yaklaşmıştı. O kapıya yaklaştıkça Borla da hızlanıyordu. Kolay olmayacağını biliyordu, okyanustaki hareketlenmeler onu düşündürüyordu.
Kadran sonunda kapıya varmış ve yumruklamıştı. İlk kez yaptıktan sonra soluklandı, dinlenmeye ihtiyacı vardı. Kapıyı yumruklamaya devam etti bir yandan da ayağı ile tekmeliyordu. ‘’Yenilmez efsane Borla burada yoksa şehrinizi ikiye böler çabuk!’’ diye bağırdı. Kendisi çocuktu sesini yumruk ve tekmelerini karşı taraf duyabilir miydi? Bilmiyordu. Sözlerini bitirirken durakladı tekrar soluklanmaya başladı, kapının diğer tarafından herhangi ses duymamıştı. Çocuk söylediği şeyleri bağırarak tekrar ediyordu. Gürültü giderek artıyordu, çocuk ne olduğunu anlamak için arkasını döndüğünde her şey olağan gözüküyordu okyanusun ikiye ayrılması dışında. Kadran ‘’Açın şu kapıyı ikiye bölecek diyorum’’ dedi. Kadran Borla’ya umutsuzca baktı. Kapıda sesler duyulmaya başlamıştı, geriye çekildi yukarıya baktı. Görünürde hareket eden bir şey yoktu. Hareketlilik içeride idi. İçerdeki kulede görevliler birbirlerine bakmışlardı.
‘’Borla mı? Dedi? Sordu arkadaşına ‘’Evet birisi Borla dedi’’ devam etti. ‘’Sanki çocuk sesiydi’’ dedi. Ayağa kalktı o sırada başka ses daha duydu ‘’Yenilmez efsane’’ kelimesi işte bunu duyduklarında yutkundular boğazları düğümlendi ve ciddileştiler. Ayağa kalkan adam aşağıya bakıp kulenin kapıları açtı. ‘’Kapıda Yenilmez efsanenin kelimesine duyduk hemen kule komutanını çağırın burada’’ dedi. Arkadaşı ‘’Ya umursanacak bir şey değilse’’ dedi. ‘’Krimor’un ne hale geldiğini işittim, herkes döndüğünü söylüyor pencereye bak su seviyesi yok normalde pencerenin tamamı su olurdu. ‘’ dedi ve devam etti. ‘’Ya Yenilmez efsane ya da okyanusu kesebilen başka biri’’ dedi. Arkadaşı ‘’Bierta ve Akasele dışında okyanusu kesip bu kapıdan içeriye giren görülmemiş’’ dedi. İkisi içinde durum ilginçleşmeye başlamış bedenlerini korku sarmaya başlamıştı. Genç olan efsaneler hakkında pek bir bilgisi yoktu, zaten konuşulması yasaktı halk arasında Kule komutanı kulenin yanına gelmiş ve başını yukarıya kaldırmıştı. Adam bunu fark ettiği anda söze başladı. ‘’Komutanım kapıda Yenilmez efsane ve Borla diyen çocuk sesi var.’’ Dedi. Kule komutanı etrafındakilere çabuk işareti yapmıştı. ‘’Ne duruyorsunuz? Hemen kapıyı açın yoksa şehri yerle bir edebilir’’ diye bağırıyordu. Askerler tam ne olduğunu anlamadan komutanlarının verdikleri emri yerine getirmek için işe koyulmuşlardı. Kapıları açmak için iki başlarda bulunan dümenlerin çevrilmesi gerekiyordu, askerler tüm gücüyle dümenleri çevirmeye başlamışlardı.
Kule komutanı daha hızlı olmaları emrediyordu. Kapı yavaşça açılmaya başlamıştı. Askerler kapı aralığından ikinci kapıya açmak için dümenlerin başına gelmişlerdi. Kule komutanı daha fazla yardım istemişti. Kadran arkadan gelen gürültüye bir kez daha bakınca büyük yılana benzeyen kesici bıçakları olan yaratık ortaya çıkmıştı. Küçükken böyle yaratıkların serüvenlerde veya insanı korkutmak için olduğunu sanırdı. Boyunun okyanustaki dalgalardan daha fazla olduğu ilk bakışta anlamıştı. Borla koşmaya devam ediyordu yolu yarılamıştı. Büyük yılan okyanusun kesilmesini fark etmiş ve meraktan orada gelmiştir. Büyük yılan onları daha yeni fark etmişti. Kapı fazla açılmasa da insanın rahatlıkla geçebileceği kadar açılmıştı. Borla ‘’İçeriye gir!’’ diye bağırmıştı. Çocuk içeriye adımını attı. Birinci kapıdan içeriye girince askerler onun koluna girip götürmeye başlamışlardı. Kadran dirense de onlardan kurtulamadı. İçerisi beklemediği kadar aydınlıktı. Kule komutanı ve ardında askerler hayretle çocuğa bakıyorlardı. Koca kapıyı açtığın ufak bir çocuktu. Kule komutanı kendisini saniyede toparladı. Askerler okyanusu kesen ilk başta o olduğunu düşünmüşlerdi. Kule komutanı arkada koşmakta olan Borla’yı gördü, oldukça ihtiyarlamıştı. Kule komutanı
‘’Çocuğu güvenli bir yerde tutun’’ dedi. Kadran Borla’yı göstererek ‘’Ya o!’’ diye işaret etti. Kule komutanı ‘’Bırakalım da iki imparator kozlarını bir kez daha paylaşsın’’ dedi.